Eser Sözleşmesinin Niteliği Gereği Doktor, Hastaya Estetik Operasyon Sonucunu Garanti Etmiş Sayılır

Estetik Cerrahlar Sonuç Bakımından Garanti Vermediğine Dair Hastayı Yazılı ve/veya Sözlü Şekilde Uyarmış Olsa Dahi, Eser Sözleşmesinin Niteliği Gereği Doktor, Hastaya Estetik Ameliyat/Operasyon Sonucunu Garanti Etmiş Sayılır


Estetik ameliyat neticesinde hastanın istediği ve doktor ile kararlaştırdığı görüntünün/görüntüye yakın bir sonuç sağlanması taahhüdü, doktor ile hasta arasındaki eser sözleşmesi niteliğini taşır. Eser sözleşmesi, niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına uygun, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğü bulunmaktadır. Estetik operasyonlarda da yüklenici yani estetik operasyonu yerine getiren doktorun edimini, iş sahibinin yani hastanın amacına ve istemine uygun şekilde yerine getirmesi zorunludur. Doktorun sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile ve hastaya hiçbir şekilde zarar vermeden ortaya bir sonuç koyması gerekmektedir. Doktor, sonuç bakımından garanti vermediğine dair hastayı yazılı ve/veya sözlü şekilde uyarmış olsa dahi, eser sözleşmesinin niteliği gereği doktor, hastaya ameliyat/operasyon sonucunu garanti etmiş sayılmaktadır.

04.04.1997 tarihinde imzalanan ve 09.12.2003 tarihinde 25311 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren ve iç hukukumuzun bir parçası haline gelen biyolojik ve tıbbi alanlardaki gelişme ve ilerlemelerin kötüye kullanılmasına karşı alınan bir dizi ilke ve yasaklarla insan onurunun, haklarının ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik yasal bağlayıcılığı olan ilk uluslar arası metin olan Avrupa Biyotıp Sözleşmesi (“Sözleşme”) 16.03.2004 tarihinde onaylanmış olup, sözleşmenin "Meslek Kurallarına Uyma" başlıklı 4’üncü maddesinde:
"araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin ilgili meslek yükümlülükleri ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir"
düzenlemesi karşısında, hastaya yapılan tıbbi müdahale sonrasında doktor ve hasta arasında bir uyuşmazlık doğması durumunda, Sözleşme hükümleri de esas alınarak uyuşmazlığın çözümü zorunludur. Sözleşmenin 4. maddesinde kastedilen standardın da tıbbi standart olduğu tartışmasız olup, tıbbi standartlara aykırılık teşhis ya da tedavi aşamasında ya da müdahale sonrasındaki süreçte noksanlık ya da yanlışlık şeklinde gerçekleşebilir.

Her ameliyatta olduğu gibi, estetik operasyonlarda da komplikasyonların meydana gelmesi muhtemeldir. Komplikasyon ihtimalinde ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine doktorun sorumluluğundadır. Komplikasyon konusunda hastanın aydınlatılmasının yeterli şekilde yapılması gerektiği gibi, doktorun kusurlu sayılmaması için komplikasyon yönetiminin yeterli olması, komplikasyon oluştuğunda doktor tarafından hastaya doğru şekilde ve zamanında müdahale edilmesi gerekmektedir. Nitekim, doktorların cerrahi müdahale sonrası gerekli olan muayene ve kontrolleri yapmaması veya ihmalinin bulunması, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır.

“Tıbbi Standart” hekimin tedavinin amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerek ispatlanmış bulunan, hekim tecrübesi ve doğa bilimlerinin o anki ulaştığı düzey ifade etmekte olup, denenmiş ve bilinen temel meslek kurallarıdır. Sözleşmenin eser niteliğindeki “estetik müdahalelerde” de uygulanacağının kabulü zorunludur.

Doktorun ilk estetik operasyon sonucu eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getiremediği ve oluşan/ giderilemeyen şekil bozukluklarının giderilmesi için hastanın:
1. Ameliyat/Operasyon için doktora ödenen bedelin iadesini,
2. İkinci kez ameliyat olması durumunda bu ameliyat için yaptığı masrafları,
3. Manevi tazminat

talep etme hakkı vardır.

Hasta, ilk operasyonu yapan doktora olan güvenin sarsılmasından hareketle başka bir hekime başvurabilir. İkinci kez ameliyat olmasa, operasyon geçirmese dahi her hâlükârda ilk doktora ödediği bedelin iadesini ve manevi tazminat isteme hakkına sahiptir.